NEYRAN GÜNÜÇER; TANIŞTIĞIM ÇOK YÖNLÜ KÜRATÖRLERDEN BİRİ

Sevgili Neyran Günüçer ile geçtiğimiz haftalarda bir araya gelip tanıştık. Bana zaman ayırarak yaptığı projeleri detaylı bir şekilde anlattığı için ona çok teşekkür ediyorum.

Sizlerle de Neyran'ı tanıştırmak istedim. Sanatın özellikle bütününü sağlamaya çalışan ülkemizde o kadar çok yönlü, genç,üretken ve heyecanlı insanlar var ki. Onlardan biri ile tanışmak benim için de çok büyük keyif ve ilham kaynağı oldu.


Neyran, çok genç bir küratör. Mühendislik kökenli bir eğitim almış kendisi ama kariyer olarak hep görsel sanatlarda bir yol çizmiş kendine.

Web ve grafik tasarımından event,
PR organizasyonlarına kadar hep bir şekilde sanat aktivitelerinde çalışmış ama şu an en çok keyif aldığını belirttiği iş olan küratörlük mesleği ile hayatını kazanıyor.

Beraber çalıştığı ressam ve heykeltıraşların  PR aktivitelerini yürütmekle beraber kendisi baştan sona proje üretiyor. İlgili projeye uygun olabilecek sanatçıları bulup,onlarla proje anlaşmaları yapılmasından, bütün sergi ve gösterilerin finansal konularından satın alınmasına, serginin içeriğinin oluşumundan, basın duyurularına, davetli listesine kadar bütün bu işlerle ilgilenen kişi kendisi.

Ne kadar yoğun ve yorucu olsa da insanın sevdiği işi yapması kadar daha güzel bir şey yok bu dünyada.O zaman zaten iş iş olmuyor. Röportajımız boyunca bana bu hissi yansıttı kendisi.

Bu arada ek bir bilgi artık küratörlük üniversitelerde bölüm olarak da okutulan kapsamlı bir iş dalı. Sanatla ilgilenip profesyonel olmak isteyenlere de ayrıca duyurulur.

Detaylarını tarafıma anlattığı bu zor projeler sonucunda ortaya çok ses getiren aşağıda sizlerle paylaşacağım kaliteli işler çıkmış oluyor.

Ben açıkçası Neyran'ın vizyonunu ve fikir üretim aşamalarından, gerçekleştirdiği projelere kadar çalışma stilini çok uluslararası kalitede buldum.

Mevcut konseptlerde farklılık yaratmaya çalışması çıkardığı kaliteli işlerle kendini ortaya koymuş oluyor.

Neyran'ın çok yönlülüğüne başka bir örnek ise kendisinin ayda bir yayınlanan"Kültür Sanat Haritası" isimli derginin İstanbul sorumlusu olması. Kültür Sanat Haritası, ilk Ankara'da yayımlanmaya başlayan,12 yıllık geçmişi olan bir kültür sanat kitapçığı. İstanbul'da da son iki yıldır Neyran'ın çalışmaları ile yayımlanıyor.



100 sayfaya yakın içeriği olan derginin yeni sayısını Eylül başı itibaren bütün kitapçılarda bulabilirsiniz. Elinizi çabuk tutun diyeyim; ilk iki günde dergi neredeyse kitapçılarda tükeniyor.

İçerik ise şehirde o ay gerçekleşecek her türlü sanat kültür haberlerini kapsaması ve kitap, tiyatro,sergi,film, konser,eğlence ve sanatçılarla olan röportajlar başlığı altında toplanıyor olması. Dergi hakkında daha detaylı bilgi için lütfen tık tık.

Evet gelelim Neyran'ın basında da çok ses getiren işlerinden bazılarına. Aslında daha çok projesi var ama ben size aşağıdaki 4 büyük projesini tanıtıp paylaşmak istedim.

"İZLEY(N)EBİLİRSİNİZ VEDAT ÖRS KİŞİSEL SERGİSİ"

Bugüne kadar 24 kişisel sergisi olan ünlü ressam Vedat Örs ile beraber ilk defa "İzleyebileceğiniz ama aynı anda izlenebileceğiniz de bir sergi " sloganıyla basına sunulan "İzley(n)ebilirsiniz "sergisi, iki ayaktan oluştu. Serginin ilk ayağı Vedat Örs'ün evinde, ikinci  ayağı ise Basement Lounge'ta eşzamanlı olarak gerçekleşti.

Türkiye'de bir ilk olan bu sergide Vedat Örs kendi evini ziyaret eden sanatseverleri izlerken, aynı anda sanatçının eserleri ile dekore edilmiş, bir mankenin de içinde yaşadığı, içeceklerin bile buzdolabından self servis temin edildiği atölye evi bir sergi mekanı  olmuş oldu. Sergi tam 17 gün sürdü. Çok ama çok ilginç.

Gerek ülkemizde gerek de yurt dışında mümkün olduğunca sergileri gezen biri olarak ilk defa böyle bir konsept duymuş oldum.

Türkiye'de ilk kez bir sanatçının atölye evi  ve orayı ziyaret eden ziyaretçilerin de bir sanat eseri zihniyetine dönüştürülmesi gerçekleşmiş oldu. Çünkü evdeki sergiyi ziyaret edenler eş zamanlı Basement Lounge'da projeksiyonlara yansımış olarak sunuldular. Bir proje iki eş zamanlı ve canlı sergi. Çok akıllıca ve yenilikçi bir fikir.


"HAYVAN HAKLARINI SANATLA SAVUNUYORUZ SERGİSİ"



2011 yılında hayvanların daha iyi şartlarda yaşamasına hizmet etmesi ve sokaklarda ayrıca barınaklarda hayvanlara yapılan vahşete dikkat çekmek için düzenlenen sergi Türk resminin önemli isimleri Bedri Baykam, Erol Eti, Murat Tolga, Murat Havan'ın resimlerinden oluşmuş.

Sergi gelirinin %20'si HAYTAP'a bağışlanmış. (Hayvan Hakları Koruma Derneği)

Ayrıca her tablonun altına hangi barınağın ne ihtiyacı olduğu belirtilmiş ki, tabloları satın alanlar böylece hangi barınağa bağış yaptıklarını görebilmiş oldular.

"SADECE SENİN KOLLARINDAYIM SERGİSİ "


Ahmet Baydar, Clare Frost, Emre Ertürk, Eren Pehlivan gibi ünlü çanta tasarımcılarının bu sergiye özel sadece bir tane olarak tasarladıkları ve bir daha üretilmeyecek eserler aynı zamanda satışa da sunulmuş.

Açıkça söyleyebilirim ki daha önce hiç böyle bir sergi gerçekleşmediği için bu proje gerek basın da gerek de moda dünyasında büyük yankı getirdi.

"O günü içine koydum…Sadece o sakladı benim için taşımak zorunda olduklarımı, o günü ve yanımda olduğu tüm günleri…
Kolumdaydı, Omuzlarıma dokundu sonra…Ellerimde hissettim bana dairliğini.. Ve evet o sadece benimdi…O tasarımcı bu çantayı yaparken sanki bana gizlice 
“Sadece Senin Kollarındayım” dedi…

"EŞ-AN-LAMLILAR KARMA RESİM VE FOTOĞRAF SERGİSİ"

Bu serginin içeriği de çok ilginç. Ressamların fırçaları ile fotoğraf sanatçılarının deklanşörlerini buluşturan bir sergi.

Neyran'ın fikrine sağlık daha önce böyle bir konsept olmadığından sergi bayağı ilgi çekmiş.

Devrim Erbil, Muzaffer Akyol,Vedat Örs, Ekrem Kahraman gibi sanatçılar tarafından resmedilen eserlerin Ozan Sağdıç,Merih Akoğul, Coşkun Aral'in fotoğrafları ile buluşturan sergi aynı anlamların iki farklı sanat dalını sunmuş oldu. 

Umarım sizde en az benim kadar Neyran'ın projelerini beğenmişsinizdir.

Kendisine bütün projelerinde başarılar diliyor ve 2013 yılında izleyeceğimiz yeni projelerini dört gözle bekliyor olacağımı iletmek istiyorum.