15 Ağustos 2014 Cuma

JEFF KOONS

Geçen hafta Charlie Rose'un konukları arasında rastladım Jeff Koons'a .

Bu nedenle, bu hafta blogumu onunla şereflendireyim istedim.


Jeff Koons'a geçmeden önce birkaç kelimede Charlie Rose hakkında yazmakta fayda var.

Bence global anlamda entelektüel içeriği en zengin içerikli bire bir röportaj yapan Charlie Rose, çok önemli bir televizyoncu. Yaşayan en önemli politikacılarından tutunda devlet başkanlarına, girişimcilerden iş adamlarına, sanatçılara, bilim adamlarından aktivistlere kadar kitleleri arkasına almış isimleri vizyona çıkarıyor.

Kendisinin çok derin uluslararası ilişkiler bilgisine de sahip olması nedeniyle özellikle politik bazlı görüşmelerini izlemek benim için ayrıca bir katma değer .

Rastlamışsanız konuşulan konuların ne kadar derin,öğretici ve bir o kadar da keyifli olduğu ile ilgili hem fikir olduğumuzu düşünüyorum. Eğer hiç bir Charlie Rose röportajını dinlemediyseniz hafta içi her akşam Bloomberg TV'de gece 24.00 den sonra programı yayınlanıyor.

Yazımın sonunda zaten kendisinin Jeff Koons ile yaptıkları görüşmeyi de yayınlayacağım.

O zaman hemen Jeff Koons'dan bahsedeyim size ki röportajlarını dinlediğinizde daha da keyif alın.



1955 doğumlu Amerikalı Koons için en ünlü kitsch plastik ve heykel çağdaş sanatçılarından biri diyebiliriz.

Paslanmaz çelikten ve ayna yüzeyli balon hayvanlar gibi sıradan nesnelerin reprodüksiyonları ile çok ünlü olmuştur.



Pop art figürleri, popüler olguları hatta kitsch olanı sanatın içine katarak ortaya hem görsel açıdan çekici hem de komik eserler çıkarabilmeyi başarmış hatta bununda fenomeni olmuş bir isimdir.

Kitsch Almanca bir terim. Anlamı ise banal sıradan demek. İşte Koons'un bu kadar popüler olması bu kadar basit bir fikre dayanıyor. Çok büyük kalabalıkları sergilerine çekmeyi başarmasının altında bu kadar basit bir fikrin olması çok şaşırtıcı.

Zaten en iyi şeyler sade,basit ve karşı tarafa direkt hitap edebilen fikirlerden çıkmıyor mu?



Eğitimini sanat üzerine tamamlayan Koons,bütün ilhamını sahip olduğu yedi çocuğundan alıyor.


Evet yanlış duymadınız. Tam yedi evladı var.

İlk oğlu,sıkı durun bu çok bomba !!! büyük bir aşkla evlendiği ve beş sene karı koca olduğu önce porno yıldızı iken daha sonra İtalya parlamentosuna katılan sansasyonel isim La Cicciolina.

Ben de çok şaşırdım ilk duyduğumda. Neyse büyük aşk sona erdikten sonra evlatlarının velayeti için çok ciddi davalar sürmüş uzun süre ve sonunda oğlunun annesinde kalması şartıyla anlaşarak ayrılmışlar.




Bu süreç Koons'u çok derinden etkilemiş ve en önemli eserlerinden bazılarını oğlunun oynadığı oyuncaklardan esinlenerek yarattığını belirtiyor.



















Daha sonra stüdyosunda onla beraber çalıştığı Justine Wheeler ile evleniyor ve aşağıdaki resimde de göreceğiniz gibi altı evlatları oluyor. Koons dediğim gibi hemen hemen tüm ilhamını çocuklarından alıyor. Aşağıdaki resimde arkasında duran heykele dikkat:)



Koons'un bu kadar büyük ve zengin bir isim olmasının başka bir sebebi ise eserlerinden bazılarının Christie's Londra'da yapılan bir açık arttırmada yaşayan bir sanatçı için verilen en yüksek fiyat olan 12.9M ve 21.2M sterline satılarak dünya rekoru kırmış olması.

Ayrıca oluşturduğu figürler Amerikan moda öncüleri tarafından da tekstil  ürünleri ve çanta gibi ekipman ürünlerinde de lisanslı olarak kullanıldı. Lisans işin kaymağı tabii. Alın işte size Amerikan Rüyası:)


Daha fazla detaya girmeden ben en iyisi ilgili videoyu ekleyeyim. 24 dakikalık bir video.Çok keyifli bir söyleşi olmuş. Duyguları,hayat bakışı ve tecrübeleri ile ilgili bir sürü şey paylaşıyor. Kendisine daha da hayran olabilirsiniz.

Daha fazla detay ve resmi web sitesi için de buyrunuz tık tık.

Son olarak da bu dönem New York'da olanlar sanatçının "A Retrospective" isimli solo sergisini
19 Ekim 2014 tarihine kadar Whitney Museum of American Art 'da ziyaret edebilirler.

Şu an N.York'da pek popüler olan sergi için müze önünde uzun kuyruklar oluyormuş benden söylemesi :) Kaçırmayın derim.

İyi hafta sonları

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...