6 Şubat 2012 Pazartesi

ACİMAN'IN !F'İ

Bu ay !F İstanbul 2012 başlıyor.

Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, 11 yıldır benim gibi farklı filmler takip etmeyi seven, büyük metropollerde yaşamanın güzel getirilerinden biri olarak gören sanat ve sinema severlerin bir araya geldiği, güzel bir oluşum.

Güzel haber ise her sene İstanbul ve Ankara'da dolaşan festivalin bu sene İzmir'de Şubat ve Mart ayında yer alacak olması. İzmirli sanat sevenlere duyurulur. 

Festival filmleri 16-26 Şubat 2012 tarihleri arası İstanbul'da Taksim ve Caddebostan AFM sinemalarında gösterilecek. Filmler,sadece bu bölgelerle sınırlı kalmıyor ve artık AFM İstinye Park ve Maçka CineBonus sinemalarında da gösterilecek. Bu benim gibi işi ya da evi Nişantaşı, İstinye ya da Maslak'da olan insanların iş çıkısı Taksim'e yetişme derdinden  kurtarıyor. Söylemesi komik birkaç sene önce iş çıkışı elimizde bilet olmasına rağmen Taksim'de ki 19.30 seansına trafikten dolayı yetişemediğimiz olmuştu.

2012 !F, bu sene "Hit Filmler", "!F Müzik", "!F Özel Gösterimler","!F Kült", "Sundance Özel Gösterim", "!F Keşif","Arka Bahçe" gibi değişik 15 kategoriden oluşuyor. Bunlar sadece benim ilk başta dikkatimi çeken başlıklar.

Tüm kategorileri inceleyip gitmek istediğim filmleri detaylı bir şekilde araştırdım.  Naçizane sizlere önereceğim iyi olduğuna inandığım ve gideceğim  filmleri aşağıda paylaşmak istiyorum.

Biletleri 6 Şubat tarihinden itibaren hem sinema gişelerinden hem de MyBilet.com sitesinden alabilirsiniz.Bilet fiyatları 7TL ile 13 TL arasında. Gayet uygun bilet fiyatları bu nedenle, bence görmek isteyeceğiniz filmleri kaçırmayın.

Daha fazla detaylı araştırıp kendi zevkinize göre seçim yapmak isterseniz,!F İstanbul'un detaylı web sitesini paylaşmak isterim. Tüm filmler ve program hakkında bayağı bilgi bulabilirsiniz.
" www.ifistanbul.com.tr"

İşte Aciman'in seçtiği ve gideceği ilk beş film. Seçtiğim çoğu film daha sonra vizyona girmeyebilir ama siz iyi takip ederseniz festivalde kaçırdıklarınızı seyretme imkanını daha sonra bulabilirsiniz.

Bu senede festivalde gösterilecek olan  "50/50", "Descendant" ve "Take This Waltz" çok büyük ihtimalle daha sonra vizyona girecek. 50/50'nin ve Descendant'ın hem Golden Globe hem de Oscar adaylıkları var.

Seth Rogen bu sene festivalde yer alacak olan (yanda ki gözlüklü aktör)  hem 50/50 hem de Take This Waltz  filminde yer alıyor. Onu görmek bile beni güldürdüğü için yer aldığı her projeyi zevkle izlerim.Yaptıkları yapacaklarının teminatı bakış açısıyla yaklaştığım biri. Hollywood'un takdir gören en yeni yazar, yönetmen ve komedyeni kendisi.


Neyse ben dağılmadan filmler hakkında bilgi vereyim.  Herkese şimdiden iyi eğlenceler, keyifli vakitler diliyorum. Benle paylaşmak isteyeceğiniz filmler olursa yorumlar kısmına not bırakırsanız çok sevinirim.

"HIT SO HARD"




Hem belgesel hem de gerçek bir hayat hikayesini anlatan bu film 90'lara damgasını vuran kült grup The Hole'un bateristi Patty Schemel'in hayatını anlatıyor. Ayrıca Kurt Cobain ve Courtney Love'in özel hayatlarından karelerle. Enteresan bir belgesel olabilir. Festivallerde gerçek hayatlara ait belgeselleri seyretmek çok keyifli oluyor.



"UN AMOUR DE JEUNESSE" (GOODBYE, FIRST LOVE)


Kimle konuşsam festivalde hangi filme gidelim diye bu film hep ortak kararımız oldu. Demek ki gerçekten gidilmeli:) Aşağıda fragmanını da paylaşacağım klasik epik bir aşk filmi ama Fransızlar bu işi çok iyi biliyor desem yalan olmaz. Toronto ve New York festivallerinde de gösterilen filmi kaçırmak istemiyorum.







DYUT MENG GAM /SI PUI ( LIFE WITHOUT PRINCIPLE)


Nedendir bilmem ama her festival programımda bir Uzakdoğu filmi seyrederim. Bu seneki program da ünlü yönetmen Johnnie To'nun bu filmini görünce programıma aldım. Venedik, Toronto, San Sebastian gibi önemli festivallerde gösterilen bu film, insanların aç gözlülüğü ve paranın etkileri hakkında sıkı bir gerilim.




 PEOPLE I COULD HAVE BEEN AND MAYBE AM

Gene çok farklı ve enteresan bir belgesel daha.Aslında insanların baş rolünde olduğu bir şehir belgeseli. Sanki kurgusu olan bir doğaçlama.  Filmin uluslararası bir çok ödülü var. Yönetmenin deyişine göre bu belgeselin amacı, ilk anda olan tanışıklığı daha fiziksel, daha elle tutulur bir boyuta çevirebilmek ya da çevirememek.



17 FILLES (17 GIRLS)


Film hikayesini 2008 yılında yaşanmış gerçek  bir hikayeden alıyor.

Film açıkcası çok ilgimi çekti. Fragmanı da seyredince buna da bilet almaya karar verdim.

17 genç kızın komik ve enterasan hikayesi. Bedenlerini kullanma hakkına sahip çıkmak için hamile kalmaya karar veren bir grup yaşı 17-18 olan genç kızın komik hikayesi.

Verdikleri karar bir o kadar olgunluğu gerektirmekte ama onlar bunun farkında değiller.Amaçlarının sonucu olarak da doğuracakları çocuklarını sevdiği insanlarla beraber ortak bir evde yetiştirme hayalleri kuracak bir o kadar da naifler.







Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...