12 Aralık 2012 Çarşamba

HUMAN PROFIT



Geçen hafta Fransız Kültür Merkezinde sadece iki gün gösterilecek olan bir tiyatro oyununa davet edildim. Oyuna gitmeden biraz bilgi sahibi olayım dedim .

"Human Profit"isimli bu oyun başta o kadar ilgimi çekmemişti ama en farklı olanı,oyunun asıl dilinin Fransızca olması ve biri Türk asıllı ikisi yabancı asıllı oyuncudan oluşan bir oyun olmasıydı.

Biraz daha bilgi alınca aynı Taksim AKM'de düzenlenen opera gösterilerinde ki gibi alt yazı eşliğinde oyunun Türkçe repliklerini de izlerken okuyabileceğimi öğrendim.

Farklı olan her şeye varım ya hemen nazik davetlerini kabul ederek dürüstçe belirtmek istiyorum ki oyun çıkışı çok eğlenip harika bir buçuk saat vakit geçirmiş olduğumu kabul ediyorum.

Oyun sonrası oyuncuların kendileri ile tanışıp güzelce de sohbet ettik. Oyunla ilgili görüşlerimi,oyuncuları ve bu çok yetenekli tiyatro kumpanyasını tanıtmak istiyorum sizlere.




Fehmi Karaarslan, François Herpeux ve Charlie Danancher tarafından  kurulan "Le Spoutnik" tiyatrosunun oyunlarından biri "Human Target".

Bu üç oyuncu Paris Devlet Yüksek Konservatuvarı ve Lyon Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuk Bölümü mezunu. Mezun olduktan sonra beraber "Le Spoutnik" tiyatrosunu kuruyorlar. Human Profit'i yazıp kurgulayarak sahneliyorlar.

Öğrendiğim kadarıyla bu oyunla beraber Fransa'da 10.000 kişiye yakın bir izleyici ile buluşmuşlar.  Fransa'da ilk 50'ye giren başarılı bir oyun olmuş Human Profit.

2009 yılında düzenlenen Uluslararası Avignon Festivalinde de bu oyunla büyük ilgi görmüşler.

Fehmi Karaaslan'ı Muhteşem Yüzyıl dizisinde Ayas Paşa rolünden de hatırlayabilirsiniz. Kendisini oyun sonrası ayrıca tebrik ettim. İnanılmaz akıcı bir Fransızca ile oyunda rol sergilediği ve çok yönlülüğü için.

François ve Charlie'de bir o kadar güleryüzlü,şeker insanlar. Onlara da doğal komedyenlikleri ve seyirciyi uzaktan da olsa çok kolay bağlantı kurarak ele alabildikleri için tebriklerimi ilettim.



Oyunu daha önce İstanbul'da sergilediklerinde gene çok büyük ilgi görmüşler. Benim gittiğim sefer Türkiye'de ki ikinci seferleri idi. Asıl amaçları ise daha uzun süreli bir program için gelmek. Sadece iki günlük oyun süresinin yetersiz olduğunun farkındalar.

Çok talep varmış oyuna. Bu talepleri Fransız Kültür'de bir hafta ve başka bir tiyatro veya mekanda oyunu bir hafta olacak şekilde aralıksız 10-12 kere oynayabilmek.

En son İstanbul'da iki sene önce oynanan oyunu bu bizim seyrettiğimiz günden dört gün önce pratik yaparak bize hazır etmişler ama inanın oyunun performansı sanki her gün oynanırcasına bize aşina ve samimi geldi. Bu sefer yapılan değişiklik ise ikinci bölümün Türkçe oynanarak Fransızca alt yazılı olarak seyirciye aktarılmış olması.

Oyunun konusu için günlük ya da siyasi manipülasyon temasını alaycı bir tavırla işleyen bir güldürü olduğunu söyleyebilirim. Pandomim de ağırlıklı yer alıyor.

Özellikle François ve Charlie'nin mimikleri o kadar komik ki. Oyunda bayağı güldük. Bir o kadar da seyirci ile interaktif oldukları yerler de mevcut.

Burlesk tarzdaki oyun olan Human Profit, absürd ve vücut diline yönelen farklı bir tarz içeriyor.





Burlesk tiyatronun sosyal konulara da ciddiyetle yaklaşabildiğini gösteriyor.

Burlesk tarzı daha çok kişileri ve olayları karikatürleştirerek veren genellikle yerici, taşlayıcı, abartılı bir güldürü türü.

Benim için başka bir sürpriz ise oyunun son sahnesinde François ve Charlie'nin Beirut grubunun en sevdiğim şarkılarından biri olan "Postcards from İtaly" şarkısı ile veda etmeleri oldu.

Beirut grubu ile ilgili daha önce yazdığım yazıyı tekrardan okumak isterseniz lütfen tık tık.

Bu vesile ile bu güzel şarkıyı da paylaşmak istedim tekrardan. Oyuna rastlarsanız kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...