Tesadüf geçtiğimiz hafta üst üste iki tiyatro oyununa gittim. Normalde bu kadar yakın gösteri seyretmeyi tercih etmiyorum ama biri çok uzun süredir bilet bulamadığım bir oyun iken bilet geldiği için önüme koşa koşa gitmiş oldum.
Bu nedenle bugün bu küçük tiyatro maratonumdan ve gördüğüm oyunlardan beni çok etkileyeninden bahsetmek, sizlerle paylaşmak istedim.
Bahsetmek istediğim tiyatro Oyun Atolyesi'nin çok uzun süredir kapalı gişe oyunu olan "Antonius Kleopatra" isimli oyunu.
Sizde benim gibi Avrupa yakasında oturuyorsanız Beşiktaş'dan vapurla Kadıköy'e geçip oradan da en fazla 10 dakikalık bir yürüyüş mesafesi ile Moda'ya varabilirsiniz. İnanın çok keyifli.
.JPG)
Tiyatroda muhteşem bir şey seyredeceğimizi biliyordum ve havanında güzelliği ile bu vapur yolculuğu da keyfimize keyif kattı diyebilirim.
Bu nedenle bugün bu küçük tiyatro maratonumdan ve gördüğüm oyunlardan beni çok etkileyeninden bahsetmek, sizlerle paylaşmak istedim.
Bahsetmek istediğim tiyatro Oyun Atolyesi'nin çok uzun süredir kapalı gişe oyunu olan "Antonius Kleopatra" isimli oyunu.
Sizde benim gibi Avrupa yakasında oturuyorsanız Beşiktaş'dan vapurla Kadıköy'e geçip oradan da en fazla 10 dakikalık bir yürüyüş mesafesi ile Moda'ya varabilirsiniz. İnanın çok keyifli.
.JPG)
Tiyatroda muhteşem bir şey seyredeceğimizi biliyordum ve havanında güzelliği ile bu vapur yolculuğu da keyfimize keyif kattı diyebilirim.
Oyuna gelirsek; konusu çok bilinmiş, Shakespeare'in yaratmış olduğu en güzel,tutkulu aşk hikayelerinden biri. Ama Zerrin Tekindor,Haluk Bilginer ve Mert Fırat'ın baş rollerinde keskin ve net oyunculuklar zeki bir reji ile birleşip çok yalın bir şekilde seyirciye yansımış.
Oyunda benim en çok dikkatimi çeken ve hoşuma giden unsur,sahnenin dekorunun tek bir gemi şeklinde olması ve tüm oyuncuların sahnede olup rol sıraları geldiğinde yüzlerine vuran ışıkla repliklerine başlamaları. Sizde böylece tüm karakterlere sahnede hakim olabiliyorsunuz.
Bu arada geminin yelkenlerinin rengi değiştikçe karakterler arasındaki aşk, kavga, diyalog, tutku,ihtiras savaşları, ego ve insan ırkının hırsa yenilgisinin geçişlerini de gözlemleyebiliyorsunuz.
Bu renk değişimi dikkatimi çektikten sonra oyuna daha da çok ilgi gösterebildim. Çok zekice buldum açıkçası.
Oyun ile ilgili başka önemli detaylardan biri ise bu oyun "London Shakespear's Globe"Festivaline katılan 37 ülkeden Türkiye adına Oyun Atölyesi tarafından temsil edilmiş olması. Özellikle Zerrin Tekindor'un oyunculuğunun çok iyi kritik aldığını biliyorum.
Gerçekten de oyunu seyrettiğinizde onun Kleopatra karakterine ne kadar renk kattığını, aşkın mevkii hatta konum gerektirmediğini hemen hemen her sosyal statüde aynı çıkış ve inişlere sahip olduğunu size kolaylıkla hissettireceğini göreceksiniz.
Mart ayında oynanacak temsilleri kaçırmamanızı öneririm.21-24 Mart arası her gün oyun var. Nisan ayında da sanırım 2-3 Nisan'da temsil olacak. Biletler o kadar hızlı tükeniyor ki hemen almanızda fayda var. bilet alımı için tık tık. Tam bilet 50 TL, öğrenci 40TL.
Sakın ola ki oyuna geç kalmamanızı önereceğim çünkü oyun başladıktan bir dakika sonra bile varsanız salona giremiyorsunuz. Tiyatronun bu konuda tutumu çok kesin.
Bu güzel oyunu tiyatro sezonu bitmeden görmenizi öneririm. Kesinlikle Aciman tavsiyesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder