20 Kasım 2013 Çarşamba

BO SAHNESİ VE ADOLF


Pazartesi akşamı Aciman'ın Sanat Güncesi olarak geçen sene Cihangir'de kurulan BO Sahnesinin ödüllü oyunu Adolf'un gala gecesinde idik.

Genel sanat yönetmenliğini Levent Özdilek'in üstlendiği oyunda Burak Sergen bir buçuk saat ara vermeden Hitler'i canlandırdı.

Burak Sergen, Hitler'in intihar etmeden önceki son on iki saatini ve tüm psikolojisini önce bombardıman seslerinin yardımı ile ve akabinde de müthiş oyunculuğu ile sizi koltuklarınıza çivileyerek izletiyor diyebilirim.










O kadar çok nüans var ki sizlere aktarmak isteyeceğim. İlk aklıma gelen Burak Sergen'in gerçekten oyunda sahne performansının çok yüksek olduğu ve sahnede devleştiği.






Tek kişilik bir oyun olmasına rağmen hiç mi hiç sıkılmadan oyunun sonuna geliyorsunuz.

Söylemeden edemeyeceğim.Tek kişilik performans sergilemek bayağı zor bir eylem. Bunun için hakikatten iyi bir tiyatrocu ve iyi bir mimik ustası olmalı insan.



Oyun bittikten sonra Burak Sergen ile tanışıp kendisine merak ettiğim soruları sorma fırsatım oldu.

Ses,mimik ve vücut dilini bu kadar başarılı bir şekilde kullandığı için öncelikle kendisine tebriklerimi ilettim.

Role nasıl hazırlandığını, ölmeden önce son saatlerinde halüsinasyonlar gören, iğnelerle ayakta kalan bu son yüzyılın en korkulan diktatörünün haleti ruhiyesini seyirciye kolayca aktarmanın zorluklarından bahsetti.

"Açıkçası çok çalıştım" bu role diyebilecek kadar da mütevazı.


İzlediği sayısız belgesel ve altyapı çalışmasının yanı sıra aklına gelebilecek tüm duyguların zıttını çalışarak bir diktatörün iç çekişmelerini bize sunmak için yoğun bir şekilde uğraştığını ve hazırlandığını belirtti.

Kendisi ile sohbet ederken aşağıdaki resimde Burak Sergen ile ortamızda olan oyunun yazarı Pip Utton ile de tanışma fırsatım oldu. Kendisi pazartesi gecesi oynanan oyunun galası için İstanbul'a gelmiş.

Burak Sergen'in performansından çok etkilendiğini ve karakteri çok başarılı bir şekilde yansıttığını söyledi. Bana ayrıca oyunu yazarken en büyük kaynağının Nazilerden sonra kalan savaş mahkemelerinin kayıtları olduğunu da belirtti.


Pip Utton'un oyunu Almanya, Amerika, Hindistan, Küba,Yeni Zelanda olmak üzere eş zamanlı bir sürü ülkede oynuyor. Bu oyun,Edinburg Fringe festivali gibi festivallerden ödül toplamanın yanı sıra (Fringe festivalide çok çok gitmeyi istediğim ender festivallerden biri bu arada...) geçen sene yılın ödülünü almış bir oyun.

Yılın ödülünü oluşturan en büyük unsurlardan biri tabi ki başarılı metin ve kurgudur ama bunların yanı sıra burada baş aktörün rolünün de çok büyük etken olduğunu düşünüyorum.

13. Direkler Arası Seyirci Ödüllerinde 2012-2013 sezonu İstanbul Oyunları içinde Burak Sergen, "Tek Kişilik Prodüksiyon" dalında ödüle layık görüldü. Oyunu izleyince neden ödülü hak ettiğini göreceksiniz.



Oyunun bir de sonunda final ile ilgili küçük bir sürpriz bekliyor seyirciyi.

Onunda nedenini Levent Özdilek'den öğrendik.  Kendisi bize orijinal metinde ikinci bir final olduğunu ama Pip Utton'in  hem yazılı metne bağlı olarak kısmen doğaçlama oynanabilir hem de her ülkeden oyunun yönetmeni ve oyuncusu kendi ülkesinin bakış açısından faşizmi yorumlayarak metinde değişiklik yapabilir demesine istinaden oyun sonunda prodüksiyon ekibi kendi metinleri ile de güzel bir final hazırlamış.

Biz sonuçta çok keyifli bir gece geçirdik ve emeği geçen herkese teşekkür etme fırsatı bulduk.

Adolf oyunun tarihleri ve Bo Sahne'de oynayan diğer tiyatro ve gösteriler ile ilgili detaylar için siz de bu linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.  http://www.bosahne.com/program.php



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...