Geleneksel 12.IF Bağımsız Filmler Festivali için geri sayım başladı.
Gene uzun uzun inceledim de harika bir program çıkarmış IF bu sene. Her geçen sene sanki daha iyi içerikli ve birbirinden bağımsız filmleri benim gibi sinema sever insanlarla buluşturuyorlar.
Yoğun iş temposundan veya hayat koşuşturması içinde aklında olup bakma fırsatı yakalayamayanlar için kendi zevkime göre ve seyretmeyi planladığım filmleri paylaşmak istedim.
Gerçekten seçim yapmak içlerinden zor geldi önce. Bazı filmlerle ilgili araştırma yaptığım için hakkında bilgi sahibi olduklarım var. Özellikle bilet alacağım filmler aşağıda. Sizde de belki kendinize kısa bir rehber oluşturur belki de aynı karelerden zevk alabiliriz.
İstanbul'dan sonra İzmir ve Ankara'da da festival gerçekleşecek. 14-24 Şubat haftası havalar da böyle iken en iyi şey sanırım sinemaya gitmek. Biletler çok hızlı tükeniyor.
Davetiye ya da bilet bulamayanlar film başlamadan önce gişeden de son dakika biletlerini satanları takip edebilirler. Ben o şekilde önceki festivallerde istediğim birkaç filmi seyretme şansını yakalayabilmiştim.
Bu sene 11 ana başlık ve kategoriden oluşan 85 adet film var. Ben özellikle bu tip festivallerde belgesel ve müzikal içerikli filmlere öncelik ve ağırlık veriyorum.
Gelelim bu seneki gözüme kestirdiklerime.
TURNING- DÖNÜŞ
Bu yaz 9 Temmuz gecesi İstanbul'da konser veren ve aynı gece Duran Duran konseri nedeniyle izlemeye gidemediğim tüyleri diken diken eden "Antony and the Johnsons'tan" Antony'nin muhteşem sesinin ve video sanatçısı aynı zamanda da filmin yönetmeni olan Charles Atlas'ın keskin gözünün birleştiği çok heyecanla izlemek istediğim filmlerden ilki "Turning".
13 kadının hikayesi ve kimliklerini Antony'nin turnesi içinde izliyor olacağız. Sırf Antony'i dinlemek için bile gidilir. Kaçırmamak lazım.
BLOOD BROTHER-KAN KARDEŞİM
Turning'den sonra beni en çok heyecanlandıran başka bir belgesel. Filmde Rocky Braat isimli sırt çantasıyla Hindistan'a giden bir gencin orada yardıma muhtaç çocuklardan etkilenmesi ve onlara yardım etmek için oraya taşınması hakkında.
Filmin yönetmeni de Rocky'nin peşinden Hindistan'a giden çok eski bir yönetmen arkadaşı. Bu sene Sundance film festivalinde çok övgü alan bu filmi çok merak ediyorum açıkçası.
JOSHUA TREE,
A POTRAIT OF JAMES DEAN -JAMES DEAN'IN PORTRESİ
Sinema tarihinin en önemli jönlerinden ve ikonlarından biri olan James Dean'in yeni yeni ünlü olduğu dönemde onu bambaşka ve bilinmeyen yönleriyle bize tanıttığı bir film. Konu James Dean olduğundan kesinlikle izlemek istiyorum.
HOLLY MOTORS- KUTSAL MOTORLAR
Bu filmle ilgili senenin belki en iyi filmi diyenlerden tutun da sinemayı sevmeyenlerin bu filmi sevmeyeceklerini dile getirenler de var.
Açıkçası bu gerçekten deneysel bir film önce onu belirtmek istiyorum. Soundtrack'i de en az kendisi de güzel olduğu söyleniyor. Çok yüksek ihtimal vizyona girecek festival sonrası.
Oyuncu kadrosu da bayağı güçlü. Film hikaye ve karakterler arası hızlı geçişlerden oluşuyor . Kylie Minouge, Eva Mendes ve Michel Piccoli başrollerde.
LE MAGASIN DES SUICIDES- İNTİHAR DÜKKANI
Bu tarz anime filmi gelirde ben kaçırır mıyım? Bayılıyorum bu tip filmlere. Festivaller haricinde izleme şansım olmadığı için fırsat buldukça takip etmeye çalışıyorum.
Kara mizah animasyonun ustası Patrice Leconte'ye ait filmi sabırsızlıkla bekliyorum. Kendisini takip ettiğim için paylaşmak istedim. Jean Teule'ye ait aynı isimli kitaptan uzun metrajlı animasyon film şeklinde sinemaya uyarlandı.
Fragmanı bile çok keyifli. Anime sevenlere duyurulur.
SAMSARA
Samsara çok özel bir film.
Geniş açı ve time lapse kullanımında dünyanın en iyi sinemacılarından biri olarak kabul edilen Ron Fricke'nin son filmi. Onu belki 1992 yılı yapımlı muhteşem belgeseli "Baraka" ile hatırlayabilirsiniz.
Samsara Sankskirtçe doğanın sonsuz döngüsü demek. Konusu da doğum,ölüm,yaşam ve reenkarnasyon temalarından oluşuyor.
Filmin beş yıla yakın bir sürede çekimleri tamamlanmış.
İnsan deneyiminin ve maneviyatını dünyanın çeşitli yerlerindeki insan ve toplumları gözlemleyerek sıradışı bir belgesel konseptinde bize sunacak.
THE IMPOSTER-HAYAT AVCISI
Hem belgesel hem de biyografi olan bu filmle ilgili o kadar şey duydum ki,sizle de paylaşmak istedim.
13 yaşında Texaslı küçük bir çocuk kayboluyor ve 3 yıl sonra İspanya'da bulunması ile olaylar başlıyor.
Film izleyicilere röportajlar ve yeniden canlandırmalarla gerçeklik algı ve kandırma gibi olgular üzerine yoğunlaşıyor. Film,seyirciye tam olayı çözdürdü hissi verir iken yeni bir soru ve şüphe ile ters köşe yapan cinste.
JİN
Kosmos filmi ile ödülleri toplayan Reha Erdem'in son filmi Jin.
Pkk kaçağı 17 yaşında küçük bir kızın hikayesi eşliğinde onu ve doğayı, hayvanları baş karakter olarak kullanmış yönetmen. Ve tabi ki Türkiye'nin en kanayan yaralarından biri olan terör ve sorunları da bize yansıtıyor.
4 yorum:
oylamada oyumu size kullandım.
Cok tesekkur ederim ilginize
Sizin aracılığınızla haberdar olduğum bu etkinlikte deli gibi film seyrettik diyebilirim.
İçlerinde, ' gündönümü ' filmi de etkileyiciydi, bilginize :)
Tesekkur ederim yorumunuz icin
Sevgiler
Yorum Gönder