10 Kasım 2014 Pazartesi

DİNLEME ODASINI DUYDUNUZ MU?


İstanbul hep demişimdir gerek konser organizasyonları gerek sinema,tiyatro ve görsel sanatları olsun en az Avrupa metropolleri kadar başarılı. 

Boşu boşuna İstanbul'un gece hayatı en az Londra, New York, Berlin gibi demiyorlar. Tam %100 olmasa da bizim şehrimizde de çok güzel mekanlar,lokal ve uluslararası festivaller,etkinlikler ve uluslararası üne sahip çok büyük isimlerin konserleri oluyor. Bunun dışında sanatla ilgili daha farklı oluşumlar da var.

Bir sanat kültür bloggeri olarak size bize ait bu farklı oluşumlardan biri olan Dinleme Odasını tanıtmak istedim. 




Dinleme Odası Projesi her ay belirli bir albümü dinlemek üzerine kurulmuş bir etkinlik serisi aslında.

Yaptıkları ve sundukları iş çok niş ama hitap ettiği kitle olarak da bir o kadar besleyici. 

Müzik sadece dinlemek veya önermek değil onlar için. Müzik onlar için kapak tasarımlarından tutun da şarkı isimlerine kadar tartışılan,sözlerine kadar konuşulan, farklı fikirleri  paylaştıkları ve bunları biz müzikseverlerle paylaştıkları bir oluşum.

Dinleme Odası Projesi aslında son dönemlerde albüm yapmak yerine tek tek şarkı yayınlarız diyen müzisyenlerin artmasından hoşlanmamalarından doğmuş bir proje. Her ay Galatasaray Kontra Plak mağazasında gerçekleşiyor. Minik ama bir sürü plakların satıldığı çok şirin bir yer. 




Bu projenin 4 kurucusu var. Onlara da bu güzel oluşumdan dolayı teşekkür ederek isimlerini sizlerle paylaşmak isterim. İsimlerinin üstlerine tıkladığınızda kendilerine ait web sitelerine ulaşmış olacaksınız. Sitelerde ne kadar müzik ile ilgili derin bilgiye sahip olduklarını ve müziğe nasıl gönül verdiklerini göreceksiniz. 

 Zülal Kalkandelen
 Ezgi Aktaş
 Rahşan Koçoğlu
 Okay Aydın

Ayrıca bu web sitelerinden müzik dünyası ile ilgili son güncel bilgilere de ulaşabilirsiniz. 

Dinleme Odası sistemi şöyle işliyor. Her ay bir albüm belirleniyor. 

Biz davet edildiğimiz gece LAMB'in "Backspace UnWind" isimli albümünü baştan sona orada beraber oturduğumuz 30 kişi ile bir dinledik. Albümde en beğendiğim şarkı olan "We Fall In Love" şarkısını da  paylaşmak istedim.




Daha sonra da ortak bir değerlendirme süreci başlıyor ki benim için en çok keyifli yeri de o bölümdü. 

Bende sıra bana gelince naçizane fikirlerimi belirttim. Çok farklı açılardan yaklaşan, sanatçının, veya grubun her işini takip eden fanatik derecede dinleyicilerin yorumlarını dinlemek de farklı bir deneyimdi benim için.

Hani film festivallerinde film izledikten sonra film üzerine yapılan konuşmaların keyfi vardır ya onu müzikte yaratmaya çalışmışlar.

Sizde bağımsız oluşumlardan keyif alabilirim ve  farklı bir şehir aktivitesine katılayım diyorsanız ufak ikramlarla beraber size güzel 1.5 saat geçirtecek Dinleme Odası'na uğrayın derim.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...